Özet: 93 Harbi’nden sonra Osmanlı İmparatorluğu’nun Balkan toprakları üzerindeki siyasi mücadele hız kazandı ve özellikle 1885 yılından sonra Bulgaristan’ın Şarki Rumeli’yi ilhak etmesiyle bu süreç daha da hızlandı. Daha sonra bütün Osmanlı coğrafyasında aktif hale gelecek komiteci yapılanmalar da işte bu süreçten sonra ortaya çıkmaya başladı. Hem şehirlerde hem de Osmanlı kırsal alanında eylem gerçekleştiren komiteci yapıların ortak yönü şiddeti araçsallaştırması, II. Abdülhamid rejimine karşı çıkması ve de devletler arasındaki çekişmeleri kullanarak kendilerine fırsat alanı yaratmaya çalışmasıdır. Bugüne kadar tarihçiler Osmanlı’nın son dönemindeki siyasi şiddeti iki perspektiften okumuşlardır: milliyetçiliğin yayılması ve Büyük Güç’lerin küresel rekabetlerinin Balkanlara yansıması. Bu sunumda meselenin başka bir boyutu olan küresel ekonominin etkileri, yani kaçakçılar ve tüccarlar vasıtasıyla şiddetin araçları olan silahların ve bombaların nasıl Osmanlı Balkanlarına yayıldığı tartışılacaktır.