HABERİ PAYLAŞIN

5-7 Mayıs 2016 tarihlerinde Afyonkarahisar'da gerçekleşen Üniversiteler Arası Türkiye Eskrim Şampiyonası Kadınlar Epe Kategorisi'nde TOBB ETÜ Eskrim Topluluğu'ndan Begüm Ataker altın madalyanın sahibi oldu.

11 yıldır Eskrim sporuyla uğraşan ve 6 yıldır Eskrim Milli Takımında bulunan okulumuz İşletme Bölümü öğrencisi Begüm Ataker, haftada 4 gün yoğun antrenmanlar yaparak yarışmalara hazırlandığını söyledi. Ayrıca ülke içerisinde yapılan yarışmalarda pek çok derece elde etmiş olup bundan sonraki hedefinin Dünya çapındaki yarışmalarda Türkiye'yi temsil etmek için çaba sarf etmek olacağını belirtti.

Okulumuzun yoğun temposuna rağmen spora her zaman vakit bulabildiğini söyleyen Ataker, ayrıca yarışmalarda başarılı olması için TOBB ETÜ'nün de büyük desteklerde bulunduğunu ifade etti. Gazete Etü ailesi olarak arkadaşımız Begüm Ataker ile keyifli bir röportaj yaptık.

Eskrim yapmaya kaç yaşında başladın? Kendin mi karar verdin yoksa ailen mi yönlendirdi?

9 yaşında başladım. Aile dostumuzun oğlu yaptığı için ailem beni de gönderdi. İlk gittiğim günden itibaren devam etmek istedim çünkü akranlarımla beraberdik, o ortamı çok sevdim. Sonra antrenörümle de çok iyi anlaştık, devam etmeye karar verdim.

Eskrimin seni zorladığı anlar oldu mu, vazgeçmeyi düşündün mü hiç?

Oldu. Son iki senedir okul ve spor biraz zorluyordu. Başlarda bırakmayı istedim çünkü çok zor oluyordu benim için. Ama şimdi devam etmek istiyorum. Çünkü eskrim sayesinde zamanımı doğru şekilde planlamayı öğrendim. İlk zamanlar okulun yoğunluğuna alışmam zor olmuştu ancak şimdi günlerimi planlayınca çok daha rahat ilerliyor.

Katıldığın turnuvalar içinde en unutulmazı hangisi?

Milli takıma girdiğim maç benim için çok özeldi. Yaşım milli takım için küçüktü aslında. Normalde 15 yaşında giriliyor ben 13 yaşında girdim. Kendimden büyük klasmanda madalya maçında oynuyordum. Maçı yenersem milli takıma gireceğimi bilmiyordum. Antrenörüm söylememişti heyecanlanmayayım diye. Maç 15’te biter, ben 13’e 7 yeniliyorken sonra durup antrenörümden taktik aldım ve maç 13-13 oldu. Molaya girdik, oyun başlayınca 14-13 öne geçtim sonra 14-14 oldu skor. Sonrasını net hatırlamıyorum ışık yandı, ben maçı kazandım diye sevinirken antrenörüm “Milli takım için çok erken” dedi. O zaman anladım takıma alındığımı, çok özel bir andı. Milli takıma girdiğim anda ilk önce bu kadar ciddiye almamıştım yaşımın da verdiği rehavetle. Sonraları yurtdışında turnuvaya gittiğimde ülkemi temsil ediyor olmak beni çok motive etti ve ülkemi iyi temsil etmek için daha çok çalışmaya başladım ve daha da bağlandım eskrime.

Sence başarının sırrı ne? Eskrimi çok sevdiğin için mi fark yaratıyorsun yoksa başarının tek sırrı çalışmak mı?

Eskrimde başarı çalıştığın zaman gelir, başarı istiyorsan çalışmak zorundasındır ama tabi gününe de bağlı. Çok çalışmışsındır ama moralin iyi değildir, bir şeyler canını sıkmıştır bunlar

Kendine örnek aldığın bir eskrimci var mı?

Romen bir kadın eskrimci var: Ana Maria Popescu. Tanıştım hatta onunla. Benim branşımda dünya şampiyonluğu var, olimpiyat derecesi var. Oyunu çok iyi okuyup oyun kurabiliyor. O da benim gibi solak, solak olmak eskrimde büyük avantaj. Kendisiyle tanışmayı çok istiyordum sonra 2014 yılında dünya şampiyonasında tanışma fırsatı buldum. Çok mutlu olduğum bir andı.

Turnuvalardan önce nasıl bir hazırlık dönemin oluyor?

Haftada 4 gün antrenmanım var. Her gün ikişer saat sürüyor antrenmanlar. Turnuva zamanından antrenman kaçırmıyorum. Zaten 2 ay kala hazırlanmaya başlıyorum. Psikolojik olarak da antrenörüm sayesinde hazırlanıyorum, desteğiyle beni çok rahatlatıyor.

Büyük turnuvalar öncesi kendini zihinsel olarak nasıl hazırlıyorsun? Bir totemin var mı?

Totemim var tabi. Hareketli müzik dinlemeye çalışıyorum, enerjimi yükseltmek için. Özellikle High School Musical’dan  Bet On Me şarkısını dinlemeyi çok seviyorum. Hatta kendimce dans da ederim. Maçtan önce kimseyle konuşmamaya çalışırım konsantrasyonum bozulmasın diye.

Kariyerinde en büyük desteği kimden gördün?

Ailemden. Özellikle de babamdan görüyorum çünkü iş çıkışı üşenmeden antrenmanlara götürüyor, bütün turnuvalarda bana eşlik ediyor. Bir de eskiden ilk antrenörüm manevi babam gibiydi onun çok desteğini gördüm ancak şuan Avusturya’da kendisi.

Bu süreçte okulun desteği nasıl oldu?

2014 senesinde TOBB ETÜ’ye başladığımda okul milli sporcu bursu sağladı. Bunun sayesinde okul ücretinden muaf okuyorum. Bir de okul sayesinde üniversiteler arası turnuvalara katılıyorum. Bu turnuvalarda 2015’te Türkiye ikincisi oldum, 2016’da ise Türkiye birincisi oldum. Okuldaki eskrim topluluğuyla da çalışıyorum ama orada kendim çalışmak yerine genelde yeni katılan arkadaşlara yardımcı oluyorum. Topluluk olarak aile gibiyiz, gelen herkese kapımız açık. Başlangıçta herkes yeteneksiz olduğunu düşünüyor, aslında yetenek önemli ama teknik bilgiyi doğru yaptığın zaman başarılı oluyorsun. Toplulukta bunu öğretmeye çalışıyoruz. Antrenmanlar yapıyoruz herkesle tek tek ilgilenmeye çalışıyoruz.

Eskrim sana neler kattı? Eskrim olmasaydı hayatında neler farklı olurdu?

Eskrim sayesinde çok fazla arkadaş edindim. Eskrime başlamadan önce içine kapanık bir çocuktum, ailem de bu yüzden başlamamı istemişti. Eskrim sayesinde özgüvenim arttı, sosyalleşmeye başladım. Kendi ayaklarım üzerinde durabilmeye başladım. Daha bağımsız, daha özgür bir birey gibi hissetmeye başladım.  Kültürel olarak da çok katkıları oldu. Turnuvalar sayesinde birçok ülke gördüm. Sporun dersleri engelleyeceği şeklindeki genel yargının aksine derslerimde de çok katkısı oldu. Konsantrasyon sayesinde uzun süreli dikkatim arttı. Derslere daha iyi odaklanabiliyorum. Daha önce de bahsettiğim gibi planlı olmayı öğrendim.

Eskrim dışında ilgilendiğin bir spor var mı?

Yok. Başka spor yaptığım zaman ters kaslar çalışıyor ve sakatlanma olabiliyor. O yüzden başka spora yönelemiyorum ama okulun dans kursunda dans eğitimi alıyorum. Dans sayesinde daha esnek hale geldim ve bu da eskrimde büyük bir avantaj.

Kendine koyduğun bir hedef var mı? Yer almayı istediğin bir turnuva, almayı hedeflediğin bir ödül gibi?

2020 olimpiyatlarına katılmayı çok istiyorum ama önümde uzun bir süreç var çok çalışmam gerekiyor. Zaten 2015 yılında olimpiyat elemelerine katılmıştım, o zaman olmadı. 2020’de olmasını istiyorum.

Biz de Gazete Etü olarak sana bundan sonraki kariyerinde başarılar diliyoruz. Olimpiyatlarda seni kürsüde görmeyi çok isteriz.

Şule Demir, Psikoloji Lisans Programı