HABERİ PAYLAŞIN

Bu mentorlük yazımda Üniversitemiz Ortak Eğitim Programı çerçevesinde gerçekleştirilebilen ancak birçoğumuzun hakkında detaylı bilgiye sahip olmadığı Amerika’da Ortak Eğitim Programından bahsedeceğim. Amacım bu program hakkındaki detayları deneyimli bir arkadaşımızdan öğrenerek sizlerle paylaşmak.

Bunun için 2016-2017 eğitim yılı bahar dönemi Ortak Eğitimini Amerika’da gerçekleştirmiş Ayşe Dağoğlu ile iletişime geçtim. Kendisi de bizi kırmayarak ona yönelttiğimiz soruları içtenlikle cevapladı. Öncelikle Ayşe’yi sizlere biraz tanıtmak istiyorum. Kendisi mimarlık bölümü 4.sınıf öğrencisi, ilk Ortak Eğitimini Ankara’da bulunan Frea firmasında gerçekleştirdikten sonra 2. ortak eğitimini Amerika’da gerçekleştirmeye karar vermiş. Amerika’yı tercih etmesinin sebebini, yurt dışında staj yapmanın kendisine hem kültürel bir deneyim katacağını hem de dilini geliştirmesine yardımcı olacağını düşünmesi olarak açıklıyor. Tabii ki bunların yanı sıra kazanacağı bu değerli tecrübenin gelecekteki kariyeri için önemli bir adım olacağına inandığını ekliyor sözlerine. Ayşe Amerika’da ortak eğitim gerçekleştirecek olduğu işyerini seçme sürecinde, başvuru yaptığı ofisin mimarlık ve tasarıma oldukça farklı bir bakış açısı geliştirmiş, girişken ve cesur bir ofis olmasının çok etkisi olduğunu vurguluyor. “Geniş çapta projeler üzerinde çalışıyorlardı, her türlü tasarım projelerine açıktı. Bu durumun beni geliştireceğini düşündüm.”

Genel olarak tercih edilecek işyerlerini belirlemek konusunda nasıl bir yol izlediğini şöyle açıklıyor okuyucularımıza,Önemli olan gerçekten nerelerde Ortak Eğitim yapmak istediğinize iyi karar vermeniz, sonrasında ise onlar için neden uygun olduğunuz konusunda işvereni ikna etmeniz gerekmekte. Bu konudaki motivasyonunuz tamsa, gerisi çok kolay gelecektir.”

Ayşe, başvurduğu firmanın İstanbul’da da bağlantılı bir ofisi olması sebebiyle firmayla iletişim konusunda kısmen daha şanslı sayılıyor. Çünkü mail aracılığıyla portfolyosunu Amerika ofisine ilettikten sonra, İstanbul ofisine mülakata çağırılmış. Mülakatta yüz yüze gerçekleştirdikleri tarafların birbirlerini ilk tanıma süreçlerinin ardından staja başlama sürecine kadar koordinatörleriyle mail aracılığıyla sürekli iletişim halinde kalmış.

  • Kabul aşamasını merak ediyorum ve soruyu yöneltiyorum Ayşe’ye “Mülakattan sonraki kabul süreci nasıl gelişti? Zorlu muydu?”

Zorlu bir ofisti açıkçası başlangıçta biraz gözümü korkutmadılar değil. Ancak dediğim gibi mülakata çağırıldım ve 1 saat kadar patronumla hem sohbet ettik hem bilgi alışverişinde bulundum. Başvurumun kabul edildiğini de mülakat sonu benimle paylaştılar.

Kabulden sonraki sürecin Türkiye’de yapılan ortak eğitim süreçlerinden pek farklı işlemediğini ekliyor. Okulun istediği kabul mektubunu ofisten talep edip imzalatmak tek yapılması gerekenmiş.

  • Amerika’da ortak eğitim için iki devletin de gerekli kıldığı ve haricinde kalan daha birçok prosedür ve yapılması gereken işlemler var. Bu konuda öğrencilere yardımcı olan çok sayıda kuruluş ve acente olduğunu biliyoruz sen bu tip bir yardım aldın mı ya da gerekli olduğunu düşünüyor musun?

“Üniversitemiz Ortak Eğitim Koordinatörlüğü bir seyahat acentesiyle anlaşmış. Söz konusu seyahat acentesi TOBB ETÜ öğrencilerine bu konuda ücretsiz hizmet sağlıyor ve alanlarında da oldukça deneyimliler. Her ayrıntıda benimle birebir ilgilendiler, zaten Amerika gibi bir ülkede staj yapmak istiyorsanız çalışma vizesi almanız ve aracı bir acente ayarlamanız gerekiyor, tek başınıza çalışma vizesi almanız mümkün değil. Sayelerinde hiçbir problem yaşamadan vize başta olmak üzere diğer tüm işlemler kolaylıkla halloldu.”

  • Seyahat acentesi sana hangi konularda destek sağladı biraz daha detaylandırır mısın? Stajyer adayının tek başına halledemeyeceği konular mı gerçekten?

“Aslında Amerika stajının çok fazla kâğıt işi var ama seyahat acentesi sayesinde bunlarla direkt ben ilgilenmedim, daha çok benden istedikleri belgeleri getirdim. Acente benimle ilgilenmeye başladıktan sonra öncelikle CIEE adındaki, öğrencilere Amerika’da staj, dil eğitimi imkanları sağlayan kurumla görüşmeler yapıldı. Bu süreç en az 1 ayınızı alıyor o yüzden işlemlere erken başlamak en iyisi, CIEE benim Amerika’da resmi bir staj yapmamı ve çalışma vizesi almamı sağlayan bir kurum. Aynı zamanda sorunlarınızla ilgileniyor sizi yakından takip ediyor ve Amerika’ya girebilmeniz için size kefil oluyor. CIEE, ofisinizle iletişime geçip çalışacağınız ortamı ve şartları kontrol ediyor, göndereceği öğrenci için uygun olup olmadığı denetleniyor. Hem sizi hem ofisi takip ediyor anlayacağınız. CIEE ofise de öğrenciye de onayı verdikten sonra vize işlemlerine geçiyorsunuz, vize aşaması en kolayı denilebilir. 1.5-2 hafta gibi bir sürede tamamlanmıştı benim vize işlemlerim.  Bu arada yukarıda da bahsettiğim gibi ben staj yapacağım firmayla kendim iletişime geçip, kabul almıştım ancak CIEE sizin için staj yerini de bulabiliyor. Amerika’da staj yapmak isteyip, staj yeri ayarlayamamış olmanız sorun değil, eğer isterseniz onlar bu araştırmayı da sizin için üstleniyorlar.”

Akıllarda merak edilen bir soru daha var elbette, Amerika’da staj yaptığımız süreçte işimiz karşılığında herhangi bir ücret ödemesi yapılıp yapılmadığı. Bu konu işvereninizin inisiyatifine kalmış durumda. TOBB ETÜ yönetmeliği dâhilinde yurtdışı stajında maaş zorunlu kılınmadığı için, Üniversitenin bu konuda herhangi bir yaptırımı yok ancak işvereniniz eğer isterse sizin performansınız karşılığında gönlünden kopan miktarda size ödeme yapabilir.

Bir de Amerika stajı, Erasmus Staj Hareketliliği kapsamında yer almadığı için herhangi bir hibe desteği sağlanamıyor maalesef. Ancak bu noktada da Üniversitemizin başarılı öğrencilerimize sağladığı bir imkân bulunmakta, bu kapsamda Toefl ITP puanınız 550 ve üzeri olup, genel ortalamanız 3,00 üzeriyse bu şartları sağlayan ilk 7 öğrencinin staj yerlerine olan gidiş dönüş uçak bileti ücretleri Üniversitemiz tarafından karşılanıyor. Uçak bileti fiyatlarını göz önünde bulundurduğumuzda bu da oldukça iyi bir destek.

  • Biraz da varış ve sonrası hakkında konuşalım, Amerika’da ki ilk haftan nasıl geçti? Adapte olma sürecin nasıldı?

“İlk 2 hafta zor oluyor. Farklı ülke, farklı kültür, kimseyi tanımıyorsunuz, yeni bir ortam, bu durumda herkeste bir bıkkınlık bir geri dönme isteği oluşuyor; ben de zorlandım herkes gibi ama zaman içinde alışıyor insan. İlk başta kalacağım evi kısa bir süre için internetten ayarlamıştım oraya gidince tüm dönem kalacak olduğum evi bulup tutmak gibi işlerle geçti açıkçası ilk haftam.”

  • Amerika gibi bir ülkede staj yapıyorken ve ilk başta herkes sana yabancıyken birlikte çalıştığın insanlar, orada edindiğin çevre de oldukça önem kazanıyor. İş yerine adapte olma sürecinde herhangi bir sorunla karşılaştın mı? Ya da amirlerinle iletişimin nasıldı?

İş yerindeki amirlerim tatlı insanlardı, yurt dışından geldim sonuçta hiçbir prosedür hakkında bir bilgim yoktu. Pek çok sorunla karşılaştım ama bu gibi durumda yardım istemekten çekinmemek gerekiyor. Onlar da farkındalar bu durumun, orada misafirsiniz sonuçta, bu sebeple her türlü konuda yardımcı oldular.

Ayşe ile sohbetimiz sırasında o anlattıkça ben bile heveslenmeye başladım ki umarım sizler de Amerika’da staj yapmak isteyip, harekete geçmek için gerekli cesareti biraz olsun kazanmışsınızdır bu yazım sayesinde.

Son olarak ise tavsiyeler konusunda Ayşe’yle hemfikiriz. Farklı kültürler görüp, farklı insanlar tanıyacağınız bu deneyimi mutlaka yaşamanız gerektiğini düşünüyoruz. Hele gelecek için yurtdışı planınız varsa, Amerika’da yapacak olduğunuz bir ortak eğitim bu yolda önemli bir adım olacaktır. Tüm bunların yanında Amerika tamamen farklı bir dünya konumunda, daha yakından tanıdığımız Avrupa’dan daha farklı ve kendine has. Ayşe, Amerika deneyimini aktarırken “Her şeyden çok daha başkaydı.” olarak ekliyor sözlerinin sonuna. Ben ise bu yazımı HAYALLERİNİZİ ERTELEMEYİN diyerek sonlandırmak istiyorum.

İpek AKSEL - Gazete ETÜ