HABERİ PAYLAŞIN

TÜBİTAK 1001-Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Projelerini Destekleme Programı kapsamında 2019 yılı 2. döneminde Araştırma Destek Programları Başkanlığına önerilen projelerin bilimsel değerlendirme süreci tamamlandı.

2019 yılı 2. döneminde 1001 programı kapsamında sunulan 1983 proje önerisinden 1596’sı bilimsel değerlendirmeye alınmış ve 6’lı puanlama sistemi kullanılarak yapılan değerlendirme sonucunda 186 proje önerisinin desteklenmesine karar verildi.

Bölümümüz öğretim üyesi Doç. Dr. Mehmet ÜNLÜ, TÜBİTAK 1001 2019-2 çağrı döneminde 2 projesi birden desteklenen tek proje yürütücüsü oldu. Doç. Dr. Ünlü’nün “1 THz ve Ötesi Entegre Devreler İçin sYPP Tabanlı Pasif Bileşen ve Antenlerin Modellenmesi, Üretimi ve Karakterizasyonu” ve “Yonga Üstü Optik Faz Kontrolü ile Terahertz Zaman-Alanı Hüzme Yönlendirmeli Fotoiletken Anten Dizisi Geliştirilmesi” adlı projeleri destek almaya hak kazandı.

Öğretim üyemizi kutluyor, başarılarının devamını diliyoruz.

 

TeraNano Araştırma Grubu, Yeni Kabul Edilen İki Adet 1001 Projesi

Günümüzde üretilen bilgi miktarının her geçen gün artmasıyla, herhangi bir fiziksel bağlantı olmadan bilginin bir noktadan bir noktaya aktarılabilmesi kolaylığı, kablosuz iletişimi vazgeçilmez bir teknoloji haline getirmiştir. Artan bilgi aktarım ihtiyacına cevap verebilmek için, başta cep telefonu ve kablosuz ağlar olmak üzere, veri aktarım hızı gereksinimleri de aynı şekilde artmakta ve bunun sonucu olarak bu alanda yapılan çalışmalar gittikçe önemi kazanmaktadır. 900, 1800 ve 2200 MHz frekanslarında çalışan birinci nesil cep telefonu şebekeleri, günümüzde 5G teknolojileri ile önce 6 GHz frekansına çıkmış, sonraki nesil 5G ağları için ise 26 GHz civarı frekanslarda gerçek hayat denemeleri dünyanın birçok yerinde devam etmektedir. 5G ötesi teknolojiler için daha yüksek frekanslarda çalışacak sistemler ve bu sistemleri oluşturacak elektronik bileşenler üzerine yapılan araştırmalar artarak devam etmektedir.

0.3-10 THz (300-10.000 GHz) frekansları arasında kalan bölge terahertz bölgesi olarak olup bu bölgede daha düşük frekanslardaki radyo frekans dalgaları ve daha yüksek frekanslardaki kızılötesi dalgalar elde edilemeyen bir takım eşsiz özellikler elde edilebilmektedir. Terahertz frekanslarının, zararsız bir şekilde canlı dokuların görüntülenmesi, uzak mesafeden patlayıcı ve diğer tehlikeli malzemelerin tespiti ve 5G ötesi uygulamalar için yüksek hızlı kablosuz iletişim gibi önemli uygulama alanları bulunmaktadır. Kablosuz iletişimde şimdiye kadar kullanılacak en yüksek frekanslar olarak, 0.22-0.32 THz bandında frekans paylaşımı ve kullanımını tanımlayan standartlar, International Telecommunication Union (ITU) tarafından ilk defa geçen yıl yayınlanmıştır.

Bununla birlikte, terahertz frekanslarında söz konusu eşsiz özelliklerin elde edilmesini sağlayabilecek gerekli elektronik bileşenler henüz istenilen olgunluk seviyesine ulaşmış değildir. Bu doğrultuda başta entegre devreler olmak üzere algılama, görüntüleme ve iletişim sistemlerinde kullanılmak üzere yüksek performanslı bileşenlere ihtiyaç bulunmaktadır. Günümüzde 1 THz ve ötesi frekans bantlarında transistörlerin çalışabildiği henüz birkaç yıl önce gösterilebilmiştir. Bu frekanslarda terahertz sistemler için gerekli olan entegre devrelerin üretilebilmesi amacıyla transistörlerin yanı sıra dalga kılavuzu ve yonga üstü antenler gibi birçok başka bileşene de gerek duyulmaktadır. Ancak, bu bileşenler henüz literatürde terahertz bandının en alt bölgelerinde ve sınırlı olarak bulunmaktadır. TÜBİTAK 1001 programı kapsamında kabul edilen ve TOBB ETÜ Elektrik-Elektronik Mühendisliği, TeraNano Araştırma Grubu’nda yürütülecek “1 THz ve Ötesi Entegre Devreler için sYPP Tabanlı Pasif Bileşen ve Antenlerin Modellenmesi, Üretimi ve Karakterizasyonu” projemizde, terahertz entegre devreler için 1 THz ve ötesi frekanslarda yonga üstü ve yongalar arası iletişim için kullanılacak yeni nesil bileşenlerin geliştirilmesi üzerine çalışılacaktır. Proje kapsamında geliştirilecek bileşenler, dünya literatüründe bu frekanslarda ilk defa çalışılacak olup, tasarım ve üretimleri de tamamen yerli imkanlarla yapılacaktır.

Güncel 5G uygulamalarına benzer şekilde, terahertz frekanslarında kullanılan sinyal seviyeleri çok daha düşük seviyelere inmesi sebebiyle, bu frekanslarda sinyallerin havada her tarafa eşit şekilde gönderilmesi yerine, bir noktaya yüksek oranda yönlendirilerek gönderilmesi kaçınılmaz hale gelmektedir. Bununla birlikte, bu işlevi gerçekleştirecek bileşenler, ancak terahertz bandının düşük frekans bölgelerinde bulunmakta ve sınırlı performans sağlayabilmektedir. TÜBİTAK 1001 programı kapsamında kabul edilen ve araştırma grubumuzda yürütülecek, “Yonga Üstü Optik Faz Kontrolü ile Terahertz Zaman-Alanı Hüzme Yönlendirmeli Fotoiletken Anten Dizisi Geliştirilmesi” başlıklı ikinci projemizde ise, terahertz uygulamalarında kullanılacak yeni nesil sinyal kaynaklarının geliştirilmesi hedeflenmektedir. Projemiz kapsamında terahertz bandının yüksek bölgelerinde zaman-alanı sinyaller kullanılarak hüzme yönlendirmesi yapabilen kaynak ve anten dizisi geliştirme çalışması çalışması dünya literatüründe ilk defa yapılacaktır. Diğer projemizde olduğu gibi, geliştirilecek olan terahertz anten dizisinin tasarımı ve üretimi tamamen yerli imkanlarla gerçekleştirilecektir.