HABERİ PAYLAŞIN

 

Amerikan Havacılık ve Uzay Enstitüsü (AIAA) tarafından 40 yıla yakındır düzenlenen uçak motoru yarışmasında TOBB ETÜ Mühendislik Fakültesi Makine Mühendisliği Bölümü öğrencileri dünya birincisi oldu. Gazete ETÜ olarak Phoenix Takımını kutluyoruz ve Makine Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Dr.Sıtkı Uslu danışmanlığında aynı bölüm öğrencileri Yağız Ataberk Erişti, Muaz Yusuf Tağ ve Remzi Erdem Barış ile yaptığımız sohbeti sizlerle buluşturuyoruz.

 

Sıtkı USLU

Öncelikle sizleri tanımak isteriz. Sıtkı Uslu kimdir? Bize kariyerinizden bahseder misiniz?

Lisans: Uludağ Üniversitesi, Makine Mühendisliği

YL: ODTÜ, Makine Mühendisliği

Doktora: Imperial College London, Makine Mühendisliği

Londra’da doktora sonrası 1 sene Imperial College Makine Mühendisliği Bölümünde Avrupa JOULE programı çerçeveli bir teknoloji projesinde araştırmacı olarak çalıştım. Londra’da Hesaplamalı Akışkanlar Dinamiği (HAD) yazılımı olan STAR- CD’nin geliştirildiği ‘Computational Dynamics’ (CD) şirketinde HAD mühendisliği 1995 – 2001: Mercedes-Benz, Stuttgart/Almanya, Motor Araştırma Merkezinde 6 buçuk sene motor içinde akış, yanma ve emisyon hesaplamaları alanında araştırmacı   olarak   çalıştım. 2001 – 2008: MTU Aero Engines, Münih /Almanya, uçak motoru şirketinde yanma odası grubu içinde akış ve yanma alanında ArGe uzmanı mühendis olarak çalıştım. 2008 - ... : TOBB Ekonomi Teknoloji Üniversitesi Makine Mühendisliği Bölümü Termo-Akış alanında Öğretim Üyesi  olarak  çalışıyorum.

 

ETÜ Phoenix olarak  nasıl bir proje geliştirdiniz? Bize projenizin detaylarını veya projeyi geliştirme süreçlerini anlatır mısınız?

AIAA (Amerikan Havacılık ve Uzay Enstitüsü) 40 seneyi aşkındır uçak motorları alanına ilgi çekmek ve bu alanda genç araştırmacıları motive etmek amacıyla lisans öğrencileri arasında Uçak Jet Motorları Yarışması düzenlemektedir. Her sene Turbojet, turbofan, turboşaft ve turboprop olarak andığımız farklı bir motoru senenin konusu olarak seçilmektedir. Bu senenin konusu, 1976-2003 arası Londra – New York ve Paris – New York arası ses hızının 2 katı hızla 3.5 saat civarında bu yolculuğu tamamlayan Concorde uçağı için yeni bir motor tasarlanmasıydı.

Biz ETÜ Phoenix ile turbojet motor yerine yakıt tüketimini %44 düşüren ve kalkış sırasında ses patlamasını önlemek için çıkış gazlarının hızını ses altı hızlara düşürdüğümüz hâlde ihtiyaç duyulan itki kuvvetini de sağlayarak motorun bütünü olarak yenilikçi ve Concorde uçağının ihtiyaç duyduğu tüm isterleri karşılayan bir turbofan motor tasarladık.

Ayrıca motor ağırlığı, 2028 yılına kadar kullanıma girmesi beklenen teknolojik gelişmeler ve malzeme iyileştirmelerine bağlı olarak optimize edilerek yüzde 20 oranında azaltıldı. Yapılan optimizasyon çalışmaları sonucunda, motor bileşenlerinin 5 bin saatlik ömrüne karşılık yapılan hesaplamaya göre, yakıt tüketimi bazında toplam 63 milyon dolarlık tasarruf sağlamaktadır.

2028 yılında tekrar uçuşu planlanan Concorde uçağı için 16 bin metre irtifada ses hızının2 katı (2.100 km/saat) hızda Londra-New York arası uçuşunu 3,5 saatte tamamlaması beklenen Concorde uçağının ETÜ Phoenix turbofan motorunu tasarlayarak AIAA yarışmasında birinci olarak büyük bir gurur duyduk.

 

ETÜ Phoenix olarak öğrencilerinizle birlikte bir yarışma sürecinden geçtiniz. Okulunuzun öğrencileriyle bir ekip olmak ve beraber çalışmalar yürütmek nasıl bir duyguydu?

Öğrencileriyle zaten fazlasıyla yakın olmaya çalışan bir akademisyen olarak heyecanla katıldığımız bu yarışmaya katılan öğrencilerle çok yakın ve keyifli bir çalışma ortamı oluşuyor. Öğrencilerimiz bizim deneyimlerimizden faydalanabiliyorlar ama o genç insanların sahip oldukları müthiş enerji de bize bulaşıyor ve ben bundan hep büyük keyif alırım.

Yarışmaya katılmayı nasıl düşündünüz? Yarışma sürecinde, öğrencilerinizin önceden bilmediğiniz, keşfettiğiniz özellikleri oldu mu? Olduysa bunlardan bahsedebilir misiniz?

Makine Mühendisliği Bölümünde Gaz Türbinleri müfredatı içinde uçak motorları konularını da işliyoruz. Söz hakkı doğan her yerde sürekli vurguladığım bir nokta şudur: Ülkemizde en fazla eksikliğini duyduğumuz teknolojik alan Güç ve İtki Sistemleri konularıdır.

İçten Yanmalı Motorlar ve Gaz Türbinleri derslerimde de sürekli sözünü ettiğim güç ve itki sistemleri konularına dikkat çekmeye çalışırım. İşte bu şekilde düzenlenen uluslararası bir yarışma güç ve itki sistemleri konularına ilgi çekmek için çok güzel bir vesile oluyor. Evet,  yarışma kapsamında 10 ay boyunca çok yakın çalışınca öğrencileri tabii ki biraz daha yakından tanıyorsunuz. Öğrencilerimizin mühendisliğin dışında örneğin müzik, edebiyat ve şiirle ilgili yanlarını görmek, beni tabii ki çok mutlu etti.

 

Bir başarı elde etmekte en büyük etkenin inanmak olduğu söylenir. Yarışmaya katılırken öğrencilerinizle birlikte başarılı bir sonuç elde edeceğine inanıyor muydunuz?

Bir işe kalkışırken tabii ki başarılı olmak ve sonunda yaptığınız işin/projenin takdir edildiğini görmek ve buna inanmak istiyorsunuz.

Böyle bir bakış ve beklentiniz yoksa hiç yola çıkmaya bile gerek yoktur. İlgili konulara dikkat çekerek sözü geçen umut ve beklentilerle biz bu yarışmalara katıldık. Hatta bu seneki beklentimin gerçekleştiğini görmekten çok mutlu oldum. İki seneye yakındır ODTÜ KKK Havacılık ve Uzay Mühendisliği Bölümünde de İtki Sistemleri I ve II derslerini veriyorum ve bu seneki AIAA yarışmasına oradan da bir takım olarak, METU Phoenix, katıldık ve gönlümden geçen tabii ki 2 takımın da dereceye girmesiydi ve böyle bir umut ve inancım hep oldu. Ve sonunda ETU Phoenix birinci ve METU Phoenix de ikinci olunca, ilk 2 derecenin ülkemizdeki üniversitelere gelmiş olmasından çok mutlu oldum tabii ki.

 

Dünya çapında düzenlenen “Undergraduate Team Engine Design Competition” yarışmasında birinci olmak sizlere nasıl hissettirdi?

Bu sefer kısa bir cevap, “çok mutlu olduk”.

 

Son olarak sayın hocam, öğrencilerinizle yaşadığınız bu güzel başarının ardından, kendi bölüm öğrencilerinize ve diğer mühendis adayı arkadaşlara gelecek tavsiyeleriniz nelerdir?

Bu sorunun da cevabını elimden geldiğince kısa tutacağım ancak, gene de birkaç şey söylemeye çalışacağım:

-Sevdiğiniz işi yapın

-Yaptığınız işi beyninizle olduğu kadar kalbinizle de yapın.

TOBB ETÜ’de biz sadece mühendis olarak değil bir sanatçı titizliği ve duyarlılığıyla çalışırız

Ünlü bir azizin ‘3H’ kuralı dediğimiz su sözlerini kendimize hep rehber olarak düşünüyoruz:

-Ellerinizle çalışıyorsanız emekçisiniz

-Elleriniz ve kafanızla çalışıyorsanız zanaatkârsınız

-Elleriniz, kafanız ve kalbinizle çalışıyorsanız sanatçısınız

Sevgili Öğrencilerim, Cem, Battal, Deniz, Buğrahan, Muaz Yusuf, Erdem, Tuna ve Yağız, yani ETU Phoenix takımının harika öğrencileri, sizinle ne kadar övünsek azdır, harikasınız, hepinizi sevgiyle kucaklıyorum, yaşam boyu başarılar diliyorum.

Öncelikle sizleri tanımak isteriz. ETÜ Phoenix ekibi nasıl bir araya geldi? Neden bu ismi tercih ettiniz?

Yağız Ataberk ERİŞTİ: Ekip, değerli Sıtkı Uslu hocamızın her yaz açtığı seçmeli ders olan MAK490-Gaz Türbinleri dersinde iyi sonuç almış arkadaşlarımızın toplanmasıyla meydana geldi diyebiliriz. Şahsen ben bu dersi almamıştım ama bu konulara ilgi duyduğum ve bir sonraki yıl takımda tecrübeli birisinin iyi olacağı düşünüldüğü için kendime ekipte yer buldum. Zaten ekipteki herkes birbirine az çok aşinaydı yani bir kaynaşma sıkıntısı çekmedik.

Takım ismi konusuna gelince, her yıl takıma ve aynı şekilde, tasarlanan motora bir isim koymak bence en zor ve önemli işlerden biridir. Bu görevi takımda ben üstlendim ve Concorde uçağının 2003’te tedavülden kaldırılmasını izleyen süreçte şimdi tekrardan envantere girmesi bende bir ankâ kuşu gibi küllerinden doğan bir uçak izlenimi yarattı. Tabii ki yarışma uluslararası bir yarışma olduğu için İngilizce bir isim seçmemiz gerekiyordu. Böylece ‘ETÜ Phoenix’ ismi doğmuş oldu.

 

Bu yarışma sürecinde takım çalışması yapmanın size kazandırdıkları nelerdir?

Muaz Yusuf TAĞ: Öncelikle süreç içerisinde yeteneklerimize göre düzenli bir görev paylaşımı yaparak süreci en iyi şekilde değerlendirdik. Takımca uyumlu çalışarak yarışma birinciliğini kazandık.

Remzi Erdem BARIŞ: Havacılık motorları oldukça fazla sayıda komponentin bir araya gelmesi ile oluşmaktadır. Yarışmada motor belli bir olgunluğa ulaştıktan sonra her bir komponentin detaylı tasarımı için bir ya da iki kişi olmak üzere iş bölümü yapmaktayız. Bu sayede çok daha detaylı tasarımlar ve analizler yapabilmek için gerekli zamanı yaratabilmekteyiz.

 

Yarışmaya katılmayı nasıl düşündünüz? Sayın Dr. Sıtkı Uslu hocamızın yarışmaya katılım sürecindeki payından bahseder misiniz?

Remzi Erdem BARIŞ: Öncelikle şunu söylemeliyim ki AIAA’in düzenlediği bu yarışma TOBB ETÜ’nün ilk defa derece elde ettiği bir yarışma değil, bu sebeple bizlerin yarışmadan zaten haberi vardı. Sayın Dr. Sıtkı Uslu hocamla daha önce farklı bir projede birlikte çalışma fırsatım olduğundan ve havacılık konularında büyük bir heyecanla çalışmak istediğimden yarışmaya katıldım.

 

Bir başarı elde etmekte en büyük etkenin inanmak olduğu söylenir. Yarışmaya katılırken fikrinizin/projenizin başarılı bir sonuç elde edeceğine inanıyor muydunuz?

Muaz Yusuf TAĞ: Sürecin başından beri bu sonucu elde etmeyi planlayarak emin bir şekilde çalışmalarımızı özenle devam ettik.

Yağız Ataberk ERİŞTİ: Biz çalışmaya başlamadan önce kendimize, çalışmamız bittikten sonra da raporumuza çok güveniyorduk. Çünkü ekibimizdeki herkes kendi işini tam zamanında ve tam olması gerektiği gibi yapıyordu. Aynı bir saatin çarkları gibi bütün bileşenler tek tek yerine oturdu, toplantılar vaktinde gerçekleştirildi, toplantı sonrası geri bildirimler göz ardı edilmedi vs. Takım üyelerinin tasarladıkları bileşenleri de severek tasarlaması bence bu başarımızın önünü açan önemli etkenlerden biriydi.

Dünya çapında düzenlenen “Undergraduate Team Engine Design Competition” yarışmasında birinci olmak sizlere nasıl hissettirdi? Bu başarıyı elde etmenizde nelerin katkısı oldu?

Yağız Ataberk ERİŞTİ: Açıkçası finale yani ilk 3 takım arasına kaldığımızı duyduğumda çok fazla şaşırmamıştım. Çünkü bu yoğun çalışmamız daha aşağı bir sonucu götürmüyordu.

Ama tabii ki ilk 3 takımın kendi içinde sıralamalarının belirleneceği final sunumu akşamı büyük bir heyecan oluşmuştu çünkü ilk kez İngilizce bir sunum yapacak ve soru cevaplarda cevaplarımızı karşı tarafa İngilizce bir şekilde tarif etmemiz gerecekti. Sıkışınca kaçabileceğiniz alternatif bir dilin yokluğu da üzerinize biraz baskı uyguluyor tabii. Yarışma sonucu açıklandıktan sonra ilk olarak bir rahatlama hissettim ve bu rahatlamanın yerini hemen büyük bir gurur ile sevinç kapladı.

Bütün takım sevinmeye çalışıyorduk ama toplantı hâlâ devam ettiği için yerlerimizden kalkıp birbirimize sarılamıyorduk. “Artık bitsin şu toplantı” seslerini duyduğumu hatırlıyorum. Toplantı bitince tabii büyük bir sevinç oldu, Sıtkı Uslu hocamızla beraber bizlere yardımlarını esirgemeyen yüksek lisans hocalarımız Çağdaş Cem Ergin, Baran İper ve doktora hocamız Burak Cenik de sunum odasına gelip bizleri tebrik etti ve hep beraber küçük bir kutlama yaptık. Bu başarıyı tabii ki bizleri bu süreçte hep destekleyen Sıtkı Uslu hocamıza borçluyuz. Aynı zamanda yüksek lisans ve doktora hocalarımızın yardımlarından bahsetmemek de ayıp olur. Takım kaptanımız Battal’ı da süreci çok güzel değerlendirip yönettiği için tebrik etmek isterim çünkü takımımızın bir arada kalmasındaki en önemli etkenlerden biri de Battal’ın sabrı, inancı ve yarattığı saygı ortamıydı.

Takım olarak bir fikir üretilmesi ve geliştirilmesi sürecinde nasıl bir yol izlediniz? Süreç boyunca çalışma koşullarınız nasıldı? Günde kaç saat çalıştınız? Bize çalışma sürecinizden bahseder misiniz?

Remzi Erdem BARIŞ: Çalışmalarımızı pandemi sebebiyle online olarak gerçekleştirdik. Görevlendirmelerimizi yaptıktan sonra belirlediğimiz saatlerde takımca çalıştık ve düzenli bir şekilde yaptığımız çalışmaları raporlayıp, danışman hocamıza sunum yaparak ilerlemeye gayret ettik. Yaklaşık bir yıl süren çalışmamızda kişisel araştırmalarımız dışında takım toplantılarımız genel olarak haftada bir 5-6 saat sürüyordu. Belirlediğimiz takvimin gerisinde olduğumuzda ve yarışma raporunun tesliminden önceki haftalarda ise günlerce sabahladığımızı hatırlıyorum.

 

Herkes genelde bir  sürecin sonundaki başarı ortaya çıktığında bundan haberdar olur, kimse o başarıya giden yolda verilen emeklerden söz etmez. Dünya genelinde düzenlenen bu yarışmada birinci olana kadar karşınıza engeller ya da zorluklar çıktı mı? Eğer çıktıysa bunlarla baş etme yöntemlerinizden bahseder misiniz?

Yağız Ataberk ERİŞTİ: Genelde karşımıza çıkan zorluklar projenin isterleri üzerindendi. Takım olarak hiçbir zaman birbirimize düşmedik çünkü daha önce bahsettiğim gibi aramızda büyük bir saygı ortamı vardı.

Projenin en önemli isterlerinden olan motor çıkış gazlarının hızının ses altı tutulmasını sağlamak bizim yaklaşık 1 ayımızı aldı. Geceleri bu isteri sağlamak için ekrana bakarken uyuyakalanlarımız bile oluyordu. Hatta bu isteri sağladıktan sonra küçük bir parti bile vermiştik çünkü bu kadar zor bir isteri sağlayabilmiş olmanın bizi ileri taşıyacağını biliyorduk. Bu gibi zorluklarla baş etme yöntemimiz çalışmamızın sonucunun güzel olacağı inancının bizlerde yarattığı motivasyondu.

 

Üniversite için bölüm tercih ederken makine mühendisliğini bilinçli olarak mı tercih etmiştiniz? İnsanların sevdikleri yerlerde olmalarının ve sevdikleri işleri yapmalarının daha çok başarı getirdiğini düşünüyor musunuz?

Remzi Erdem BARIŞ: Makine mühendisliği bilinçli bir şekilde isteyerek seçtim. İnsanların kesinlikte sevdiği işi yapması gerektiğini ve başarının ancak böyle geleceğini düşünüyorum. Sevdiğiniz işi yapmıyorsanız ve sevmediğiniz bir ortamda bulunuyorsanız yanlış hayatı yaşıyorsunuz.

Yarışma süresince ve sonunda sayın Dr. Sıtkı Uslu hocamızdan edindiğiniz tecrübeleri bizimle paylaşır mısınız? Siz sayın hocam, siz de öğrencilerinizle dünya çapında düzenlenen bu yarışmada nasıl bir dönem geçirdiniz, onlara gelecek tavsiyeleriniz nelerdir?

Yağız Ataberk ERİŞTİ: Sıtkı hocamızdan ilk edindiğim tecrübe kesinlikle inanç oldu. Çünkü yarışma boyunca en küçük bir karamsarlığa bile düşmedik. Kendimize ve çalışmamıza inancımız çok yüksekti ve bu inancın getirdiği özgüven ile de çok rahat bir sunum geçirdik. Edindiğim akademik tecrübelerimi ise burada tek tek anlatsam okurlarımızın çoğu anlamayacağı veya sıkıcı bulacağı için kısa kesmek istiyorum: Uzay ve havacılık alanında olan ilgim ve bilgim kesinlikle birkaç katına çıktı ve edindiğim bu tecrübelerin beni daha şimdiden sektörde ileri taşıdığına şahit oldum.

Remzi Erdem BARIŞ: Sayın Dr. Sıtkı Uslu hocamdan teknik konular dışında işini severek yapmanın ne olduğunu öğrendim.

Böyle bir yarışmada dünya birincisi oldunuz. Bu başarının sizi nasıl etkilediğini ve gelecek profesyonel yaşamınız için ne gibi katkıları olabileceğini düşünüyorsunuz?

Yağız Ataberk ERİŞTİ: Elbette dünya çapında tanınır bir enstitünün düzenlediği bir yarışmayı kazanmak bizlere de dünya çapında bir ün sağlamıştır diye düşünüyorum. Türkiye’deki mühendislik firmalarının da çok ilgisini çektik kesinlikle. Gelecekte bu yarışmadan edindiğim tecrübelerimin çok faydasını göreceğimi de düşünüyorum. Remzi Erdem BARIŞ: Yarışmayı düzenleyen enstitünün dünya genelinde bir tanınırlığı var. Bu sebeple böyle bir enstitünün düzenlediği yarışmada dünya birincisi olmanın iş kapısı aralayabileceğini düşünmek.

 

 TOBB ETÜ öğrencisi olmanın, yarışmada dünya birincisi olma üzerinde etkili olduğunu düşünüyor musunuz? Bu etkilerden bahseder misiniz?

Remzi Erdem BARIŞ: Dediğim gibi yarışma TOBB ETÜ’nün ilk defa derece elde ettiği bir yarışma değil, bu yarışmada derece etmek artık TOBB ETÜ için bir gelenek haline geldi. Bu sebeple büyük bir tecrübe ve bilgi birikimimiz var.

Yağız Ataberk ERİŞTİ: TOBB ETÜ daha önce bahsettiğim gibi bu yarışmada adını duyurmuş bir okul. Yarışmaya “ETU” sıfatıyla katıldığımızda hakem heyetinin bizlere aşinâ olması elbette güzel bir yarar sağlamıştır sanımca. Aynı zamanda değerli Sıtkı hocamızın varlığı da üniversitemizin bu yarışmadaki en büyük avantajlarından biri. Bu yarışmaya tüm dünyadan jet motoru alanında kendini kanıtlamış profesörlerin ve akademisyenlerin öğrencileri katılıyor ve danışman hocamızın doğru şekildeki yönlendirmeleri bizi kesinlikle diğer takımlardan daha yukarıda bir konuma getiriyor.

Son olarak öncelikle TOBB ETÜ Makine Mühendisliği bölümü öğrencilerine ve bu alanda ilerlemek isteyen diğer öğrencilere ne söylemek istersiniz?

Muaz Yusuf TAĞ: Lisans eğitimleri sürecinde derslerine özen göstermelerinin yanı sıra AIAA, TEKNOFEST ve benzeri gibi proje yarışmalarına katılıp kendilerini geliştirmeleri gerektiğini.

Remzi Erdem BARIŞ: Bölüm öğrencilerine lisans hayatında kendilerini geliştirebilecekleri bir projede yer almalarını öneririm. İşinizi severek yapıyorsanız başarı bir şekilde geliyor.

Yağız Ataberk ERİŞTİ: Kesinlikle sevdikleri alanın peşinden gitmelerini tavsiye ederim. Çünkü bu kadar iş yükü altından kalkabilmek için çalıştığın alanı sevmenin bir gereklilik olduğunu düşünüyorum. Onun dışında havacılıkseverlere gelirsek, sektörün aslında ne kadar büyük olduğunu ve nasıl bir gelecek vaadinde bulunduğunu işin içine girince bir daha anlıyorsunuz. Çok güzel ve çok zevkli bir alan, aynı zamanda ülkemizin kaliteli yetişmiş elemana çok ihtiyaç duyduğu bir alan. İdeallerinin peşlerinden gitmelerini ve çevrelerini de kendileri gibi idealist insanlarla doldurmalarını tavsiye ediyorum.