HABERİ PAYLAŞIN
  • Merhaba Aygün, genç yaşlarına rağmen birçok turnuvanın şampiyonunu ağırladığımız için Gazete Etü olarak çok memnunuz. Bize kick boks hayatından bahseder misin?

2012 yılında Ankara Leopar Spor kulübünde İlyas Uluyılmaz’ın yanında tekvando ile başladım. Aynı yıl hocamın isteği üzerine kick boks yapmaya da başladım. Spor hayatımın henüz 6. ayında kick boksta gençler 94 kilogramda Türkiye Şampiyonu oldum. O sene genç millî takıma seçildim ve ülkemi Slovakya’daki Dünya Şampiyonasında temsil ettim. 2013 yılında Adıyaman’da düzenlenen Türkiye Şampiyonasını kazandım ve ikinci kez genç millî takım forması giydim. Ardından Polonya’daki Avrupa Şampiyonasında gümüş madalya kazandım. Sakatlığımdan dolayı bir sene millî takıma katılamadım. 2015 yılında geçirdiğim ameliyat yüzünden 1 sene antrenman yapamadım. Doktorumun uyguladığı tedavi yöntemi sayesinde o sene düzenlenen Türkiye Şampiyonasına katıldım. İlk kez yarıştığım büyükler 94 kilogramda antrenmansız olmama rağmen Türkiye Şampiyonu oldum ve bu kez A millî takıma seçildim. Ülkemi İrlanda’da düzenlenen Dünya Şampiyonasında temsil ettim.

  • Tekvandoyla başlayıp kick boksa geçmen nasıl oldu?

Bana göre tekvando kick bokstan daha zor bir branş. Kick boksla da ilgilenmeye başlayınca iki branş yoğun çalışma temposunda ağır geldi. Özellikle bir branştan başarı elde ettiğinizde onun üzerine gitmeniz gerekiyor. Türkiye kick boks şampiyonluğum bu konuda bir dönüm noktası oldu. Neden yurtdışında yapmayayım, şampiyon olmayayım diye düşündüm. Çünkü millî takım formasıyla bir şampiyonada yarışmak tarif edilemez bir duygu, bunu çok istiyordum.

  • Başarılar elde ettikçe mi devam ettin, yoksa yurtdışındaki şampiyonalar mı motivasyonunu arttırdı?

2012’de düzenlenen şampiyona öncesinde yurtdışına hiç çıkmamıştım. Millî takımla yurtdışına çıkmak ayrıca bir keyifti benim için. Millî takımda kamp yapmak, bu ortamı yaşayıp havayı teneffüs etmek ayrıcalıktı. Yaptığım yanlışları izleyerek üzerine gitmem ve bu konuda kendimi geliştiriyor olmam da beni motive etti. 2015 yılında İrlanda Şampiyonası ardından yaptığım maçı izledim. Basit hatalar yaptığımı gördüm. Verilen 2 haftalık izne aldırış etmeden ertesi gün çalışmaya başladım. Bir anlamda mağlubiyetlerim bile beni kick boksa bağladı.

  • Her katıldığın şampiyonadan başarıyla dönmüş olman takdire şayan. Yarışmalar her sene düzenleniyor mu?

Her 2 senede bir Dünya Şampiyonası, bir de Avrupa Şampiyonası oluyor. Ayrıca Türkiye’de de her sene şampiyonalar düzenleniyor. İki kez dünya, bir kez de Avrupa Şampiyonasında millî takım forması giydim ve Avrupa Şampiyonasında ikinci oldum.

  • Yoğun bir tempon var, şampiyonlukların var, millî takım kariyerin var. Bunların hepsini düşünecek olursan başarında seni etkileyen en önemli faktör nedir?

Bence antrenör bir sporcunun hayatındaki en önemli etkenlerden birisi. Ben bugüne kesinlikle kendi antrenörüm sayesinde geldim. Antrenörüm hem çalışmalarımda destek oldu hem de bana uygun sıklette yarışmam için yönlendirdi. Her zaman iyiliğimi istedi, nasihatlerde bulundu. 94 kiloda yarışmalara gireceksin dediğinde tereddüt etmeden kabul ettim ve hep onun tavsiyelerine uydum. Zorla antrenman yaptırdığı günleri bile düşündüğümde şimdi iyi ki hocamı dinlemişim diyorum. Başarı böyle geldi. Onun dışında ailemden de çok ciddi destek gördüm. Annem dualarını hiç eksik etmedi. Bu gerçekten benim için çok önemli.

  • Yakın zamanda seni bir şampiyona daha bekliyor mu?

Daha önce millî takıma seçilmek için Türkiye Şampiyonaları kıstas olarak alınıyordu. Ancak yeni düzenleme ile millî takıma seçilmek için hem Uluslararası Türkiye Açık Turnuvası hem de Türkiye Şampiyonasında şampiyon olmak gerekiyor. Çok şükür bundan bir buçuk ay önce Uluslararası Türkiye Açık Turnuvasında şampiyonluk elde ettim. 5 Temmuz’da Türkiye Şampiyonası yapılacak. Ancak şu sıralar bacağımda ciddi bir sıkıntı var. Doktorlar henüz teşhis koyamadı MR çektirip hızlı bir biçimde tedavi olmam gerekiyor. MR için yakın zamanda randevu alamadığımdan da hem tedavi sürecim hem de antrenman sürecim ciddi şekilde aksıyor. Yetişebilirsem o şampiyonayı da kazanıp tekrar millî takım formasını giymeyi çok isterim.

  • Üniversiteler Arası kick boks Şampiyonasında da şampiyon oldun ve TOBB ETÜ’yü kürsüde altın madalyayla temsil ettin, seninle gurur duyuyoruz. Ne söylemek istersin?

Kick boksta TOBB ETÜ bu sene ilk defa temsil edildi ve birinci oldu. Üniversitedeki ilk senemde TOBB ETÜ’ye şampiyona kazandırmak benim için de bir gurur. TOBB ETÜ destekleriyle beni yalnız bırakmadı. Gerek okul yönetimi gerekse süreci takip edip hem bu yarışmaya girmemi sağlayan hem de yarışmadan sonra tam burslu olarak eğitimime devam etmemde yardımcı olan Rektör Danışmanı Doç. Dr. Oğuz Ergin'e çok teşekkür ederim.

  • TOBB ETÜ demişken üniversitemizin de yoğun bir temposu var hem okul hem kick boks seni zorlamıyor mu, nasıl üstesinden geliyorsun?

Hazırlık okurken epeyce zorlandım diyebilirim hem sınavlar hem de sabahtan saat 3’e kadar olan eğitim beni yoruyordu. Üniversitelerarası şampiyonaya bu dönemde hazırlandım, dolayısıyla çalışmalarımı etkiledi. Bu dönem bölüme geçtim. Nispeten daha rahat oldu.

  • Siyaset Bilimi öğrencisisin, peki bundan sonraki hayatında nasıl devam edeceksin? Spora mı ağırlık vereceksin, yoksa bölümünle alakalı bir kariyer mi hedefliyorsun?

Spora ağırlık vermeyi düşünsem Siyaset Bilimi okumazdım. Gerçekten kick boksu severek yapıyorum ancak üniversiteyi bitirene kadar devam edip daha sonra geri planda tutacağım. Sportif anlamda ülkeme hizmet ettiğimi düşünüyorum. Bundan sonraki hayatımda farklı alanlarda ülkeme hizmet etmek istediğim için ve ağabeyimin yönlendirmesiyle bu bölümü seçtim.

  • Kick boks alanında hedefin nedir?

Bu seneki hedefim dünya şampiyonluğu. 2017 için benim senem diyebilirim iki şampiyonluğum var. 5 Temmuz’da Türkiye Şampiyonasında yarışıp millî takıma seçilmeyi ve ülkemi Dünya Şampiyonasında temsil etmeyi çok isterim.

  • Kick boks dışında başka sporlarla ilgileniyor musun?

Futbol. Şu sıralar sadece izleyici olarak takip ediyorum. Kick boksa başlamadan önce Gençlerbirliği’nde 2 sene futbol oynadım. Liseler arası futbol turnuvasında oynarken Gençlerbirliği antrenörleri keşfetti, başladım, tekvandoya başlayana kadar da devam ettim.

  • Hayatın hep sporla mı geçiyor? Başka neler yapıyorsun?

Yoğun bir antrenman programım var, ama haftanın 6 günü spor yapmak yerine pazartesi, çarşamba, cuma günleri antrenman yaparım. Salı günü arkadaşlarımla dışarı çıkarım genellikle ve her salı saat kaç olursa olsun 1 saat koşu yaparım. Kondisyon bu sporda çok önemli.

  • Düzenli bir hayatın var. Sporcu olmanın verdiği disiplin hayatını da olumlu etkilemiştir diye düşünüyorum.

Hayatımı planlı yaşarım. Boşa geçen bir zamanım olmaz. Haftada bir gün özellikle vakit ayırarak dizi izlerim. Çarşamba antrenmanlarından dolayı izleyemesem de her perşembe Diriliş Ertuğrul‘u izlerim. Mesela okul tatil olduğunda ilk hafta Türkiye Şampiyonasında 2. hafta Ankara’daydım. Günlerimin boş geçecek olmasını, sınavlara çalışmayacak olmayı garipsedim. (gülüyor)

  • Maçlardan önce motive olmak amacıyla yaptığın bir şey var mı?

Ankara’dan çıkmadan ettiğim bir dua var. O duayı mutlaka ederim. Ve şampiyona süresince her gün sabah namazımı kılarım. Şampiyona bitimiyle de şükür namazımı kılarım.

  • Her sporcunun illâki bir idolü vardır diye düşünüyorum. Senin idolün kim?

İdol kelimesini sevmiyorum ama kendime örnek aldığım biri var: Macar Zsolt Moradi. Moradi her sene Avrupa-Dünya Şampiyonu olan bir sporcu. Fiziki anlamda da kendime yakın görüyorum. Fırsat buldukça onun maçlarını izliyorum. Teknik anlamda maçlarından öğreneceğim çok fazla şey var.

  • Kick boks olmasaydı ne yapardın? Hiç düşündün mü?

Sadece kick boks değil hayatımda spor olmasaydı başarısız olurdum. Lisede tembel bir öğrenciyken spor sayesinde düzenli bir hayatım oldu.

  • Katıldığın yarışmalarda unutamadığın bir maçı anlatır mısın?

2013 yılında Avrupa Şampiyonasında final maçım unutulmazdı. Yenildim. Daha güçlü gördüğüm rakipleri eleyerek finale kadar gelmeme rağmen finalde Macar rakibime biraz da heyecanın etkisiyle kaybettim. O atmosferi yaşamak çok farklı. Tanıyan herkes finalde olduğumu biliyor, onların galibiyet beklentisi üzerimde ciddi bir baskı oluşturdu heyecanıma yenildim diyebilirim.

  • Biraz özel bir soru olacak, Aygün ismin nereden geliyor?

Benim asıl ismim Muhammed. Aile içerisinde ara sıra Muhammed olarak da söylenir. Muhammed ismi özel bir isim olduğundan ailem kimliğime yazdırmamış. Tamamen bu isme bir zarar gelmesini önlemek için. Aygün ise Fenerbahçeli orta saha oyuncusu Aygün Taşkıran’dan geliyor. Babam fanatik bir Fenerlidir bu yüzden ağabeyime Aykut (Aykut Kocaman’a ithafen), bana da Aygün ismini vermiş.

  • Son olarak söylemek istediğin bir şey var mı?

İlyas Hocama çok teşekkür ediyorum ve yine İlyas Hocamın yetiştirdiği, benim de antrenörüm olan Hasan Hüseyin Büyükkoçak’a çok teşekkür ediyorum. Onların emeğini karşılayamaz, haklarını ödeyemem.

  • Ben de Gazete ETÜ adına bu keyifli röportaj için teşekkür ediyorum. Umarım bundan sonra da başarılarını yazmaya devam ederiz.

 

Röportaj: Haydar İleli